
Telefondaki ses; “Hocam sonunda bir yerde buldum ama emin olamadım, bu makine pek bir ufakmış sanki LRF makinesi gibi bişey bu. Hani sizden görüp duymaya alışık olduklarımızdan olmayınca yanlış mı not aldım acaba, diyerek tekrar sorma ihtiyacı duydum. N’olur kusura bakmayın.“, dediğinde “Küçük olması gerekiyor zaten, doğru makineye bakıyor olmalısınız, rahat olun bir yanlışlık yok.“, diyerek değerli dost Orhan’ı (Avşar) sanırım hem şaşırtmış hem de rahatlatmıştım. Ama kendi bağlamında tereddüte düşmekte haklıydı Orhan: Yüzlerce kiloluk orkinoslara tek başına galebe çalıp onlarca kiloluk akyalara ve dahi sarıkuyruklara olta dirediğini bildiği bir adamın ne işi olurdu avuç içine sığan ufacık bir makineyle…