İlk kayağını alacak olan biri için cevabı merak edilen sorulardan biri de dümenli bir kayak mı yoksa topuk salmalı bir kayak mı tercih etmenin daha doğru olacağıdır. Ancak bu soru, özellikle içerisine oturulan tipte yani kapalı kabinli bir kayak (KKK) almak isteyenlerin daha çok önemseyeceği türden teknik bir sorudur. Zira topuk salması ile donatılmış kayaklara daha çok kapalı kabinli tasarımlarda rastlanırken; bu tip kayakların uzun ya da kısa hemen her boyunda standartlaşmış sabit bir donatım ögesi olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Oysa dümen tertibatları, –ister kapalı ister açık kabinli olsun– uzunluğu 12 ayağı geçen yani boyu 3 ½ metreden uzun hemen tüm kayak modelleri için tercihe bağlı (opsiyonel) ve daha gelişmiş donatım ögeleri olarak öne çıkarlar.
Dümen mi yoksa topuk salması mı?
“Farkları ne bilemedim şimdi!” diyorsan…
Her iki donatının da ortak fonksiyonu, kürek gücüyle yapılan seyrin performansını düşüren çevresel etkileri mekanik açıdan dengeleyerek kayağın doğrusal yüzüş kararlılığını artırmaktır.
Ancak rekreasyonel kayakların seyir performansıyla ilgili olarak bugüne kadar ki tüm gözlem ve edinimlerim; standart özelliklerde bir topuk salmasının –parçası olduğu kayağın– yol tutma kararlılığına olan fark edilir katkısına karşılık gerek doğrusal yüzüşü sağlama ve korumada ki fiziki yeterlilikleri, gerekse kayağı yönlendirmede ki fonksiyonelliği itibarı ile hiçbir zaman bir dümenin verimliliğini sağlayamadığı yönündendir. Diğer bir ifadeyle dümen, seyir performansı açısından topuk salmasına göre hem daha etkili hem de daha verimli bir kayak donatıdır.
Topuk salması veya dümen gibi seyir performansını bariz şekilde değiştiren donatılardan yoksun yalın kürek bir kayağın yüzme kararlılığını belirleyen tek şey alt gövde tasarımı yani karina formu ve ölçüleridir. Ancak doğru form ve oranlar kayağın yüzüşünü kararlı kılmak adına tek başına yeterli olmayıp sadece rastgele ve iyi dengelenememiş kürek çekimi yüzünden kayağın kısa süreli savrulmalarını azaltarak –tutulan rotadan– sapma açısını daraltır. Dolayısı ile form ve oran yönünden oldukça başarılı görülen bir kayağın istikâmetini kaybetmeden olabildiğince sabit bir rotada ilerleyebilmesi, öncelikle ve özellikle kayağa oturan oltacının teknik kürek becerisine bağlıdır.
Seyir boyunca küreği bazen tek taraflı ve fazladan bazen de daha kuvvetli ve derinden çekerek belirli bir hatta kalmak ya da küreği sudan kesmeksizin hem beden ağırlığını hem de suda ki palasını dümen olarak kullanarak sürekli yinelenen telafi manevralarıyla izlenen rotayı korumak pekâlâ mümkündür. Bu cümleden anlaşılacağı üzere, yalın bir kayağı yönlendirmek için kullanılabilecek tek gereç kürek olmadığı gibi; oltacının kendi bedeninden kayağın ağırlık merkezini anında değiştiren sağa-sola hareketli bir safra gibi faydalanarak, kayağın yönelimini belirleyen kürek hamlelerini beden hareketleriyle de destekleyebilmesi gerekir. Şüphesiz böylesi bir bedensel gayret, –dümensiz ve palasız bir kayak üzerinde– düzgün ilerleyebilmenin belki en doğal, ancak dalgaya ve rüzgâra karşı yapılacak uzun bir seyrin en yorucu ve verimsiz yoludur. Bununla birlikte ana gaye kürek çekerek suda gezinmenin ötesine geçip “kayak ile oltacılık” gibi çok daha ciddi ve kapsamlı bir gayrete dönüştüğünde; mekanik açıdan kullanıcıyı destekleyen eklentilerin önemi ve daha az eforla çok daha kolay seyir imkânı sunan donatıların gereği eminim daha iyi anlaşılacaktır. O hâlde dümen ve topuk salmasının ne olduğuna dair tanımlamalarım ve işlevlerine dair teknik özetlemelerim eşliğinde bu iki donatı hakkında bence bilinmesi gerekenlere sırayla değineyim.
Dümen (Rudder)
Piyasada yer alan birçok balıkçı kayağı dümenle donatılmış şekilde satışa sunulurken balıkçılığa uygun olarak değerlendirilen ve dümen yerine topuk salması ile donatılmış bazı rekreasyonel kayak modellerine de rastlanmaktadır. Özellikle 4 metreden daha uzun gövdeye sahip olan kayaklarda çoğunlukla tercihe bağlı bir donatı olarak önümüze çıkan bu parçalar temel olarak sabit yönlü bir seyir ve kararlı bir yüzüş sağlamak üzere iş görürler. Dümen olarak tanımlayacağımız donatı, genellikle kayağın kıç tarafında yer alan ve sahip olduğu yüzeyin büyük bir bölümü veya tamamı su içerisinde kalarak iki yana hareket edebilen sert ve dayanıklı bir paladır. Pedallar vasıtası ile ayaktan ya da çift yönlü bir manivela vasıtası ile elden kontrol edilebilen pala, birkaç parçadan oluşan eklemli bir kaide ile kayağa bağlıdır. Dümenin yönlendirme yapabilmesi için kayağın seyir (hareket) hâlinde olması gerekir. Bu amaçla seyir hâlinde iken –optimum 30°-150° aralığında– iki yana hareket ettirilen dümen palasının yüzeyinde oluşan ters su direnci bir itme etkisi yaratarak kayak kıçının diğer yöne kaymasına neden olur. Yaklaşık 120°lik geniş bir açı aralığında hareket ettirilebilen dümen palası temel olarak kayağın sancak (sağ) ve iskele (sol) yönünde kolayca ve etkili biçimde döndürülebilmesini sağlamakla birlikte; kayağın burnunu doğrultarak, düzenli kürek vuruşlarıyla sağlanan ileri hareketi, vuruş sırasını ve temposunu bozan düzensiz kürek manevralarına gerek bırakmadan korumaya da yardımcı olur.
Wilderness Systems Kayaks üretimi efsanevi bir açık kabinli balıkçılık kayağı olan TARPON 160‘ın kıç üstüne kaldırılabilen metal palalı (*BTS) dümen tertibatı.
Kabinden kontrol edilebilen bir dümenin palası gerektiğinde kolayca sudan çıkarılarak hızla kaldırılabilir.
Eşsiz bir diğer açık kabinli balıkçılık kayağı olan Hobie Mirage Kayaks üretimi Revolution 16 ve kıvrılarak kıçüstüne kapanan polyamid palalı (**TSR) dümen tertibatı.
Dümen palasının su altında kalan bölümü –aynı zamanda bir kuyruk salması gibi işleyerek– kürek ya da pedal gibi esasen düşük devinimli bir motor kuvvetle su üstünde ilerleyen kayağın doğrusal hareketine etkiyen dalga, akıntı, rüzgâr gibi ters yükleri zayıflatarak izlenen rotanın korunmasını kolaylaştırır. Bu sayede kürekte harcanan enerjinin olabildiğince az kayıpla kayağın ileri hareketine yansıtılarak daha konforlu bir seyir dinamiği kazanılması ve daha kararlı bir hız ile çok daha uzun mesafelere erilebilmesi pekâlâ mümkün hâle gelmektedir. Dolayısı ile belirli bir hat üzerinde yem sürüten bir kayaklı oltacının istikametini kolaylıkla koruyarak sabit tempo ile efektif şekilde kürek çekmesine/pedal basmasına imkân veren bu ikincil dinamik etki, benim nazarımda bir dümenin kayağa kazandırdığı en önemli fiziksel yeterliliktir.
Aynı zamanda sığ su seyrinde ve özellikle balık peşinde kıyılarken dümen tertibatının zarar görmemesi için genellikle kabin içerisinden işletilen ipli ve/veya gergili kaldırma düzenekleri söz konusudur. Bir manivelanın elle çevirilmesi ya da bir gergi kolunun/topuzunun çekilmesi sureti ile işletilen bu kontrol düzenekleri sayesinde dümen palası sudan çabucak kaldırılıp kıçüstüne kapatılarak kolaylıkla devreden çıkarılabilir ve seyrin devamı kürek manevralarıyla sürdürülebilir. Buna karşın özellikle pedal mekanizması ile yürütülen oltacılığa dönük donatılmış kayaklarda dümen, sürekli devre dışı bırakılamayacak kadar zaruri ve önemli bir seyir düzeneği olup onsuz sağlıklı bir manevra yapma imkânı bulunmamaktadır. Dolayısı ile tavsiyem odur ki; olası bir dümen arızasında ya da seyre etkiyen kuvvetlerin dümeni yetersiz bıraktığı kimi durumlarda pedal gücüyle ilerleyen bir kayağın bile kürek yardımı ile yönlendirilmesi gerekebileceğinden –ister pedallı ister elektrik motorlu olsun– her tür kayak üzerinde doğru ölçülere sahip nitelikli bir kürek bulundurulmalı, en kötü ihtimal düşünülerek suya küreksiz çıkılmamalıdır.
* BTS: Blade Tracking System
**TSR: Twist and Stow Rudder
Bahadır Çapar
Nisan 2016, Adana
1. bölümün sonu | yazının devamını göster