

Dümen'i kavradım. Peki ``topuk salması`` ne işe yarar?

Topuk salması, dümen gibi kayağa aktif manevralar yaptıran bir donatı olmayıp; yukarıda belirttiğim üzere kayağa etkiyen ters yüklerin özellikle de rüzgârın seyir yönünü bozan kuvvetini olabildiğince dengeleyerek izlenen rotanın korunmasına katkı sağlamak üzere karina altında konumlanmış sabit açılı basit bir yüzgeçcikten ibarettir. Salma serbest bırakıldığında bu yüzgeç kayağın alt kısmında ve geride yer alan gömme yuvasından düşerek aşağıya doğru açılmak ve çekildiğinde tekrar yuvasına girip geriye doğru kapanmak sureti ile tek eksenli bir düzende yukarı-aşağı çalışır. Dümen palasına nazaran ensiz görünen bu yüzgeçcik sağa ya da sola dönerek aktif bir yönlendirme yapmaz. Yani dümen gibi kayağa yeniden yön vermek yerine, kayağın sık sık telafi manevraları yapmadan mevcut yönünü korumasına yardımcı olan bir donatıdır.
Özellikle kıç omuzluktan alınan çapraz rüzgârların rota açısını bozarak kayağın burnunu kendine çevirmesini güçleştiren topuk salması, kayağa etki eden hakim rüzgâr akımının kıç tarafından neden olduğu sürüklenmeye karşı –ki buna kıç devirme diyorum– fazladan bir sürtünme yüzeyi oluşturarak kayağı hizalayacak şekilde karşı direnç yaratır. Salma yüzgecinin suya bırakıldığı oranda artan bu direnç, kayak hareket ettiği sürece kılavuzlayıcı etki göstererek kayağın yönünü korumasına yardımcı olur. Salma yüzgeci çekilerek tekrar yuvasına alındığında ise devreden çıkar.
Öncelikle kapalı kabine sahip rekreasyonel kayak modellerinde çoğunlukla kayağın altında kıça yakın şekilde konumlandırılan topuk salması, genellikle su yüzeyine kadar uzanan kayaların yer aldığı ilişkenli ve sığ mevkilerde seyrederken ya da kayak karaya çıkarılıp çekilirken geriye doğru kapanarak içerisine gizlendiği gömme bir yuvaya sahiptir. Salma yüzgecinin zemine sürtünerek veya sert objelere takılarak zarar görmesini engellemek amacıyla yuvasına girip çıkmak şeklinde –yukarı-aşağı– yaptığı bu çift yönlü hareket, kimi kısa kayak modelinde küçük bir yay kuvveti ile otomatik şekilde sağlanırken genellikle daha profesyonel ve uzun modellerde kabin içerisindeki ipli veya gergili basit bir sürgü düzeneği aracılığı ile kullanıcı tarafından kontrol edilir. Sürgüyü az ya da çok çekerek yüzgeci yuvadan tamamen ya da kısmen salmak mümkündür.
Bu sayede ince seyir hesaplamaları yapmayı seven kullanıcılar hareket hâlindeki kayağın altında geriye kayan suyla temas eden salma yüzeyini artırıp azaltarak, ters alınan çapraz rüzgârlar ve yüzey akıntılarının etkisiyle kayakta oluşan sürüklenme etkisini dengeleyecek incelikli ayarlamalar dahi yapabilir.
Nadiren 14 ayaktan daha uzun bazı kapalı kabin üretimlerde basit bir mafsalla kıça tespit edilen kıç salmalı modellere de rastlanabilir. Uzun yüzgeciyle ilk bakışta dümen gibi görünen bu tipte ki bir salma, sağa ve sola dönmeksizin sadece salma yüzgecinin suya girmesini veya sudan çıkmasını sağlayan ipli bir gergi düzeneğine sahip basit bir donatıdır. Ancak adından da anlaşılacağı üzere kayağın kıçına haricen eklenmiş oluşundan dolayı –topuk salmasından farklı olarak– ambar alanını bölen ya da kısıtlayan gömme bir yuva gerektirmediğinden uzun yolculuklar için çok daha kullanışlıdır.
Ancak yinelemem gerekirse; topuk salması, gerçek anlamda bir dümen olmayıp kayağı aktif şekilde yönlendirme kabiliyetine sahip değildir. Sadece rüzgâr ve akıntı etkisiyle kayağın akım yönüne yönelimini dizginleyip sürüklenme oranını azaltarak seyir hattında kalmayı kolaylaştıran yarı etkin bir hizalayıcıdır. Etkinliği hareket ile ortaya çıkar ve keskin dönüşler gibi dinamik manevralarda genellikle kapatılırlar. Bununla birlikte içerisine yerleştiği yuvası kayağın iç alanında belirli bir bölümü işgal ettiğinden kıymetli ambar alanını kısıtladığı aşikârdır. Bu yuvanın dar ve altta olması yüzünden her suya inişte salma kontrol edilerek yüzgecin hareketini kısıtlayan taş ya da çakıl gibi küçük ve sert objelerin yuvaya sıkışmadığından ayrıca emin olunmalıdır.
Özetle:
İster dümenle ister topuk salması ile donatılmış olsun sahip olduğunuz ya da olmak istediğiniz kayağın kürekle ilerleyen ve her şey boşa çıktığında dahi kürekle dizginlenip yönlendirilebilen bir gereç olduğunu hatırınızdan çıkarmayın. Dolayısı ile salma, dümen, yelken yahut pedal; sahip olduğunuz tüm seyir donanımları bir yana önce küreğe ve kürekçiliğinize güvenmeli, kayağınızı öncelikle yalın kürekle dizginlemeyi öğrenmelisiniz. Dümen kırıp salma düşürmüş, yelken kaybedip pedal bozmuş bir kayak oltacısı olarak ilk olarak ve sadece küreğinize güvenmenizi tavsiye ederim. Herşey boşa çıktığında sizi kıyıya o ulaştıracaktır. Yeter ki kayakta yanınızda olsun, elinizin altında hazır bulunsun.
Ben yani Bahadır, bir akşam üzeri BTS dümenlerin pedal gergi kontrolüyle meşgulken.
Yine de en güzeli ne olurdu, diye mi soruyorsunuz?
Elbette karın altında salması ve ardı sıra kıçında dümeni olan upuzun bir kayak.
Bahadır Çapar
Nisan 2016, Adana
yazının sonu | yazının ilk bölümünü göster

