

Kayak-Kano taşımada hafif römorkların kullanımı
Benim de römorkum olsun diyorsan, buradan devam….

Düşünün bir! Ortalama bir aracın yetersiz bagaj alanına ya da tavan taşıma limitlerine mahkum kalmadan çok daha geniş bir yükleme alanı ve konforlu bir taşıma kapasitesi ile yeni bir oltacılık seferine hazırlanıp yine yola çıkmak ne kadar rahat olurdu, diye… İçerisinde sizin de oturacağınız dört tekerli bir araca hepsini kolayca ve incitmeden sığdırmanın hayli güç olduğu; birkaç olta kamışı, kepçe, kürek, uskundura direkleri gibi boylu malzemelerinizin yanında kutulanmış muhtelif oltacılık ekipmanlarınızı, ihtiyaç duyacağınız giysilerle teknik kuşamınızı yerleştirdiğiniz hacimli bir çantayı, kayakta kullanacağınız bilumum donatıyı ve seyir donanımınızı yerleştirdiğiniz bir diğer büyük çantayı, ayrıca kamp ve barınma malzemelerinizi, suyunuzu ve yemeğinizi koyduğunuz belki üçüncü bir çantayı aracınızın bagajını boşaltmaksızın ve hatta kapağını bile açmaksızın yükleyebilseydiniz nasıl olurdu? Bir de sudaki eğlencesinin hatırına her seferinde türlü zahmetine katlandığınız ve belki de indirip kaldırırken epeyce zorlandığınız kayağınızı ya da kanonuzu uskunduraları ile birlikte hiç olmadığı kadar kolay ve sağlam şekilde üzerine yerleştirebildiğiniz bel hizasındaki bir taşıyıcıya ne derdiniz? Cevabınızı duyar gibiyim ve haklısınız, kesinlikle harika olurdu! İşte, çıkacağımız yolculuğun zahmetini azaltıp kıyıda ve suda işimizi kolaylamak adına hesap ettiğimiz tüm bu olasılığın eşitliğine bundan sonra kısaca “kayak-kano römorku” ya da arada bir de olsa bir diğer sevdiğim tabir ile “treyler” diyeceğiz.
Kayak ve kano kullanıcılarının bir çoğu operasyonel anlamda sağlayacağı nakil ve lojistik avantajlarından dolayı araç arkasında çekebilecekleri türden tek dingilli (akslı) basit bir kano römorku ya da hafif bir kayak treyleri edinmek hususunda oldukça heveslidir. Buna karşılık sadece bir deniz kayağı veya kano taşımak üzere oltacılar için üretilmiş kompakt ve pratik fabrikasyon üretimlere ulaşmak, bu doğrultuda üretim yapan üretici ve işletmelerin azlığı düşünüldüğünde pek azının ulaşabildiği ciddi ve pahalı bir imkândır.
Hâl böyle olunca benim gibi yıllar içerisinde olgunlaştırdığı tematik görgü ve teknik bilgi ışığında bazı kayak oltacılarının kendi projelendirdiği “hafif” römork tasarımlarını hayata geçirmesi ya da bu uğurda çaba göstermesi hiç de şaşırtıcı değildir. Ne de olsa kayak ile oltacılıkla ikinci ve üçüncü basamaktan ilintili bu türden gereçlerin sahada kazandıracağı taşıma kolaylığı ve hareket esnekliği, suda geçirilecek zamana ve faaliyetin kalitesine dolaylı katkılar sağlamaktadır. Üstelik asgari atölye olanakları ile hayata geçirilebilecek düzeyde basit ama doğru tasarımlar, iddiasız bir bütçe desteği ile becerikli ellerde kısa sayılacak bir sürede pekâlâ kaliteli ve güvenilir bir ürüne dönüşebilir. Ancak imalata girişilirken işe nereden ve nasıl başlanacağı ve nelere dikkat edileceği konusu göz ardı edilmemelidir.
Kendi römorkunu yapmak isteyenlere…
Ancak, istediği türden hazır bir kayak-kano römorku bulamayan ve kendi tasarımını imal etmek konusunda kararını vermiş olan kayak oltacılarının göz önünde bulundurması ve mutlak şekilde uyması gereken üç önemli husustan bahisle detaya geçelim: “Ölçek”, “işlevsellik” ve “güvenlik”.
Bu bağlamda; tasarım ve imalat ölçeğinin yasal tescilden muaf olacak/tutulacak hafiflikte küçük bir römork üzerine odaklandığı, güdülen amacı gerçekleştirecek en basit tasarımla beklenen faydayı tam olarak sağlayacak işlevselliğin hedeflendiği, gerek imalat sürecindeki işçilik ve gerekse montajı yapılacak her ürün ve bileşenin azami kalite standartlarını sağlayacak şekilde birbirine denk tutulduğu bir imalatın sürecinden bahsetmekteyim.
Bu makalede görsellerini paylaştığım ve 2015 yılında kendi imal ettiğim kayak-kano römorku gibi istiap haddi (taşırı/çekeri) azami 0,75 ton olan ve mevzuatta “O1 TİP römork” olarak adlandırılan, frensiz, tek dingilli ve hafif sınıf römorkların imalatı ve trafikte kullanımı ile ilgili olarak ülkemizde herhangi bir onay belgesi, tescil ve ruhsat zorunluluğu bulunmuyor. Ancak hazır ve TİP onay belgeli bir ürün almak yerine kayağı ya da kanosu için ihtiyaç duyduğu hafif römorkunu kendisi imal etmek isteyenlerin imalatta kullanacağı dingil, kaplin, jant, lastik, kriko, destek tekeri, sinyalizasyon ve bağlantı elemanları gibi harici aksamın CE sertifikalı/onaylı güvenilir fabrik üretimlerden tedarik etmesi, seyir güvenliğini ve uzun ömürlülüğü doğrudan belirleyen bir kalite standartı olarak fevkalade önemlidir. İmalat sürecinde göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli husus ise kayak-kano taşımak üzere oluşturulacak şaside kullanılacak profil ve sac gibi metal aksamın doğru metriklerle belirlenmesidir. Bu noktada kendi römorkunu yapmak isteyenlere ilk tavsiyem gerek sac gerek profil formunda kullanılacak tüm metal aksamda cidar kalınlıklarının kesinlikle 3 mm.den ince olmayacak şekilde galvanizli üretimlerden seçilmesidir. İkinci tavsiyem ise; çatım ve montaj sonrası galvaniz kaplaması zarar gören kaynaklı alanların dikkatlice temizlenerek dolgu kabiliyeti ve fiziksel dayanımı yüksek koruyucu boyalarla tüm aksamının boyanması, römorkun korozyona mukavemetini artırarak ömrünü uzatacak bu tür harici uygulamalardan maliyet gerekçesi ile kaçınılmamasıdır. Şasi tasarımını ve montajını benim gibi kendi yapacak olan kayak oltacıları için örtülü elektrot kaynak makinesi ile kalın sac işlerinde en verimli amper değerini doğrudan imalat materyali üzerinde deneyip bularak, römork şasisi gibi zaviyeli işlemlerde kaynak puntalama ve dikiş atma (kaynaklama) tekniklerinin evvelce geliştirilmesi maliyetli hataları azaltmak adına fevkalade önemlidir. Zira imalat aşamalarındaki en ufak bir işçilik zaafiyeti ya da özensizlik, kullanım esnasında telafisi olmayan kötü sonuçlara sebebiyet verebileceğinden özellikle montaj sürecinde tecrübeden yoksun bir beceri ile her türlü deneysellikten uzak durulmalı, işçilikte yaşanan zorluklarda uzman yardımı almaktan kesinlikle kaçınılmamalıdır.
Kayak ile oltacılığa dönük üretilerek düzenli kullanılacak bir römorkun salt bir kano ya da deniz kayağını taşımanın dışında hem bu uğraşının kürek, kepçe, olta kamışları, motor mekanizması, akümülatör, livar ve buzluk gibi hacimli teferruatını, hem de kriko, yedek lastik, takoz, şilte, örtü, tokalı ve kilitli gerdirmeler (spanzet, raçet) gibi kendi avadanlıklarını istiflemeye yetecek –tercihen havuzlu ve kapalı kasalı– şekilde planlanması faydalı olacaktır. Ancak bu faydayı sağlamak uğruna imal edilecek fonksiyonel bir römorkun onu çeken araç ile bağı kesildiğinde insan gücüyle hareket ettirilmesini güçleştirecek ya da başka insanlarla yer ve park konusunda sorun yaratma potansiyeli taşıyacak tartışmalı bir büyüklüğe sahip olmamasına özellikle dikkat edilmelidir. Bu yüzden amaca uygun en küçük, en hafif ve kompakt tasarıma yönelerek olabildiğince hafif bir form ve tasarruflu bir ölçek üzerinden kolları sıvamak, kanımca en doğru seçim olacaktır. Evet; kano ve kayak, büyüklüğüne karşın hafif yüklerdir. Ancak bu “hafiflik”, tasarruflu bir ölçek üzerinden yapılmasını salık verdiğim hafif ve kompakt bir taşıyıcının imalatında şasi mukavemetinden ödün vermek anlamına gelecek zayıf malzeme ve kifayetsiz bileşenlerin kullanılması şeklinde algılanmamalıdır (et kalınlığı vurguma bir kez daha dikkat ediniz). Bu noktada hem tasarımı sadeleştirip üretim maliyetini düşürmek, hem de römorkun kontrolünü kolaylaştırmak adına en basit örtüsüz (levhasız) tasarımlar tercih edilebilir. Çelik profillerden yapılma ve sadece kanonun üzerine yerleştirilip bağlanabileceği yalınlıktaki örtüsüz römorkların kapalı alan konusundaki yetersizliği, haricen temin edilerek römorkun uygun yerlerine eklenecek muhafazalı sandıklarla aşılabileceği gibi imalat sürecine ilişkin muhtelif görselleri aşağıda yer alan havuzlu ve kasalı özgün tasarımlar da kayak ile oltacılık aşkına proje masasına yatırılabilir.

Bahadır Çapar
Eylül 2023, Adana