

Olta Balıkçılarının ``İlk`` Günü
En kadim kültürü yarına taşımak!

Dünya’nın dört bir yanından balıkçılığa gönül vermiş milyonlarca insanı ortak hevesimiz olan rekreasyonel balıkçılık etrafında birleştirerek daha fazla insanı bu eşsiz uğraşıya teşvik etmek için planlanan ilk “Dünya Olta Balıkçılığı Günü”nü ND okuyucularına duyurmaktan mutluyum. 1997’den bugüne her 21 kasımda ekseriyetle ticari balıkçılığa dönük olarak Dünya genelinde kutlanan Dünya Balıkçılık Günü‘nden (World Fisheries Day) haberdar olanlarınız yandaki görselde belirtilen tarihe bakarak bir yanlışlık yapıldığını ve bu duyurunun yanıltıcı olduğunu düşünebilir. Oysa; ilk bakışta ve doğrudan tercümesiyle Dünya Balıkçılık Günü‘ (World Fishing Day) olarak adlandırılan bu “yeni” günün eylemsel odağını, balıkçılık’ın rekreasyonel yönünü teşkil eden “olta balıkçılığı” (angling) oluşturmakta. Günün anlamı ve amaçları ile ilgili yazılı beyanlarda bu açıkca anlaşıldığı hâlde işi salt “balıkçılık” dediğimiz “fishing” üzerinden –genel geçer bir fiille– adlandırmak Türkçe gibi birçok dilde yazık ki böylesi başlık benzeşmelerine/yinelemelerine sebep olmakta. Bu yüzden “balıkçılık”la kastedilen asıl uygulamalara atıfla bu yeni günü, “olta balıkçılığı” vurgusunu içerecek doğru ve anlaşılır bir adlandırmayla Dünya Olta Balıkçılığı Günü şeklinde anarak –en azından kendi anadilimizde– ayırt edici bir başlıkla duyurmayı esasa ve maksada daha uygun buluyorum. Nitekim balıkçılığın rekreasyonel yanına odaklanmış yeni balıkçılık gününün (23 Haziran), ekonomik ölçekli mesleki balıkçılığa atfedilen eski balıkçılık gününden (21 Kasım) farklılaşarak müstakil hüviyetini kazanması ancak böylesi bir Türkçe güncelleme ile mümkün hâle gelebilir. Bu bağlamda genel ölçekli bir balıkçılıktan ayrılarak özellikle oltacılığa atfedilen hususi bir günün Dünya ajandasında “Olta Balıkçılığı Günü” şeklinde yer alması eminim sizlere de daha anlamlı ve anlaşılır gelecektir.
İlkin 2008’de not ettiğim tematik planlamalarım arasında yer vererek en azından Akdeniz ülkeleri ölçeğinde kutlanmaya değer özellikli bir hafta olarak tasarladığım “Akdeniz Olta Balıkçılığı Haftası”na (Mediterranean Angling Week) çerçeve itibarı ile pek yakın özel bir günün uzak kıyıların oltacılarınca ilan edilmesi –akıl edişte önde iken icrada geç ve aciz kalmanın hüznüne yaşatsa da– benim için hayli ilham vericiydi. Dediğim gibi; vaktiyle eksikliğini bilip üzerine akıl yorduğum olta balıkçılığı ile ilgili hususi bir güne ilişkin münferit tasarıda tematik yıl dönümlerini gün değil “hafta” olarak tanımlamış, ölçeğini ise Dünya yerine Akdeniz kıyısı ülkeleri şeklinde belirlemiştim. Zira doğada gerçekleştirilen teknik değeri yüksek sivil bir etkinliği tek güne sığdırarak kıyıları bir günlüğüne bile olsa kalabalıklara boğmak yerine; bir haftaya yayılan serbest bir takvimle daha yüksek ve katmanlı bir katılımın sağlandığı rahat ve izlenebilir bir rekreasyon psikolojisi yaratmak –bakış açıma göre– oltacılığın doğasına çok daha uygundu. Dünyanın her yerinde konuya ilgili her türlü örgütlü yapının kendi başına organizasyonlar düzenleyerek her sosyal bileşenin bu tip tematik etkinliklere paydaş olabilmesi ve küçük-büyük her heveskârın müstakil yahut müşterek etkinlikler kapsamında olta balıkçılığına dönük rekreasyon algısını geliştirip farkındalık kazanabilmesi için 7 günlük bir periyot çok daha uygundu ama, her neyse. Eğrisiyle doğrusuyla uzaktaki hevesdaşlarımca yıllar sonra planlanıp –tekbaşımalığımla yap(a)madığım bir şekilde– oltacılığa dair özel bir günün Dünya genelinde ilan edilmesi, hiç olmamasına yeğ tutacağım oldukça önemli bir ilerleme yine de. Ümidim; bu özel günün aynı hevesi yaşayıp aynı heyecanı farklı dillerde paylaşan milyonlarca rekreasyonel balıkçının vicdanlı bir kolektif bilinç geliştirmesine vesile olması ve gezegenin her kıyısındaki tematik algı ve uğraşı kalitesinin –elbette ki sürdürülebilirlik ekseninde– yükselmesine katkı sağlamasıdır. Aksi hâlde birkaç yıldönümünün ardından ticari aksiyonları ile gündem tutup rekreasyonel balıkçılık pazarında güne özel iskontolu alış-verişin belki bir süre bahanesi sayılan ve neden iki farklı tarihte kutlandığı bir türlü anlaşılamayıp heyecanı yitirilen zorlama bir gün olmanın ötesine geçemeyecektir.
“Olta balıkçılığı” düzeltmesiyle yine konuya dönecek olursam ilk olarak 23 Haziran 2018’de kutlanması planlanan “Dünya Olta Balıkçılığı Günü” kapsamında İngiltere, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Yeni Zelanda, Avustralya, Japonya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Hırvatistan, Almanya, Fransa, İsveç, İzlanda, Finlandiya ve Bahamalar gibi özellikle birçok batı ülkesinde gün boyu sürecek yerel balıkçılık etkinlikleri düzenleneceği ve tüm bu etkinliklerin FishingTV Londra stüdyosundan 24 saat süreyle –canlı TV şovu formatında– yayınlanacağı duyuruluyor. Aynı zamanda yayın süresince ikonik balık türlerine dönük balıkçılık etkinliklerinin gerçekleştirileceği ve hak ettikleri ilgiyi görmemiş balıkçılık hikâyelerine de dikkat çekileceği bildiriliyor.
Şahsen böyle bir gündeki yayın odağının sadece kıyı etkinliklerine dönük tutulmamasını arzu ediyorum. Özellikle yabani balık popülasyonlarının ve doğal habitatların korunması, kadınları ve çocukları rekreasyonel balıkçılığa teşvik ederek sosyal hayatta olumlu değişime yol açan balıkçılık projeleri ve rekreasyonel balıkçılığın gerek birey ve gerekse toplum hayatına katkıları konularına da değinilen 10-15 dakikalık kısa programların, bu güne özel düzenlenen büyük organizasyonda üstlenici olarak görünen İngiliz asıllı Balıkçılık Televizyonu tarafından yayınlanmasını ümit ediyorum.

Dünya Olta Balıkçılığı Gününün ilk kez duyurulmasının ardından uluslararası ölçeğe sahip bu organizasyona Türkiye’den dahil olabilmek amacıyla yaptığım başvurulara henüz herhangi bir cevap alamasam da Dünya çapında ki önemli gün ve haftalar ajandasında Dünya Olta Balıkçılığı Günü olarak adlandırılan bir günün özellikle yukarıda değindiğim türden yetkin bir anlayışla kutlanmasını hayli anlamlı bulduğumu yine de belirtmek istiyorum. Balıkçılığın kadim kültürü içerisinde “oltacı”nın da bu kültürün taşıyıcısı olarak kıyısında durduğu suya, gezindiği meraya ve tuttuğu balığa göstermesi gereken özeni paylaşmak üzere imkânı olan tüm Nehirden Denize takipçilerini 23 Haziranda balığa çıkmaya ve olta atmaya davet ediyorum.
“İlk” Dünya Olta Balıkçılığı Günü’müz kutlu olsun…

3 Yorum. Leave new
Harika bir yazı. ND tasarımı ve içeriğiyle balıkçılık hakkında ansiklopedi kalitesinde.
Yazımı beğenmiş olmanıza hayli memnun oldum. Sitemiz Nehirden Denizeyi koyduğunuz “Ansiklopedik kalite” mertebesinin hatırına ise elinizin sözünüzün yettiği diğer mecralarda ortak hevesimize sahip diğer arkadaşlarınıza da duyurmanızı dilerim.
Bu yazıya gelirsek: 4 yıl öncesinde kaleme aldığım anın heyecanını hâlâ anımsıyorum. Ancak ikinci paragrafın sonunda dile getirdiğim üzere; “… aksi hâlde birkaç yıldönümünün ardından ticari aksiyonları ile gündem tutup rekreasyonel balıkçılık pazarında güne özel iskontolu alış-verişin belki bir süre bahanesi sayılan ve heyecanı yitirilen zorlama bir gün olmanın ötesine geçemeyecektir.” şeklinde ki çekincemin geçen zaman içerisinde gerçeklik kazandığını ve bu aksiyonun beklenen sonuçları sağlayamadan –tam da yazdığım şekli ile– sönüp gittiğini söyleyebilirim. Özellikle İlk üç yıl gayretli bir destekçisi olduğumdan dolayı yılda bir kez hâlâ Dünya Balıkçılık Gününe dair çapsız bir bildirim alıyorsam da 4. ve 5. paragraflarda belirttiğim eşikler aşılamadığı için olsa gerek bu kutlu “günümüz” yazık ki unutulmaya mahkum görünüyor. Onca “balıkçılık” ve “balık avı” söylemli youtube kanalı, TV kanalı ve sosyal medyada ki tematik topluluğa rağmen Nehirden Denize’nin dışında ne yazan ne haberini yapan olmadığından bu heyecanı bir günlüğüne de olsa yaşatıp, destekleyen hevesdaşlarımız çıkmadı. Tıpkı Nehirden Denize’nin yorumsuz ve yalnız bırakılmış nice yazısı, nice çizisi gibi… Ama işte siz varsınız 4 yılın sonunda bu makaleye yorum bırakmış bir hevesdaş olarak siz varsınız. Varsın akıl ve düşünce ürünü sayılamayacak kolaylıkta birkaç günlük yazılı ve videolu paylaşımların altına bırakılan yüzlerce, binlerce yorum ve ifadeye karşılık Nehirden Denize’nin herhangi bir makalesi 4 yılda bir yorum alsın…
N’apalım bu da yeter, ND içeriği ile etkileşime geçtiğiniz için size çok teşekkürler…
Biricik, değerli, kocaman ÇAPAR,
Erkensiniz, fazlasınız, Dünya’ nın ender su canlılarını muhtemelen en ilkel yöntemlerle yakalayan ve ona hiç saygı göstermeden alışveriş poşetine atanların çoğunlukta olduğu günümüze çok fazlasınız. Gelecekte tartışılmaz Lokomotif olarak anılacaksınız ve lütfen bu filtre edilmiş bilgiler için saygımı kabul ediniz. Bilgisine sanatını katabilen nadirliğiniz hayranlık uyandırıcı.
Saygım ve dostluğumla hoş kalınız.