
Sabit kalınlıkta kesilmiş köpük plakalarla donatılmış uzun bir yelek giyerek deniz kayağı üzerinde kürek çekip olta atmanın ne denli zahmetli bir iş olduğunu anladığım o ilk yılımı hiç unutmadım. Oysa ki ilk kayağımı aldığımda kullandığım yüzdürme yeleği, evvelce temin ederek katabot ve şişme botumda birkaç sezon kullandığım Fransız orijinli güzel bir üründü. Kayakta kullandığım o yeleğin kesimi ve stili dönemi itibarı ile oldukça modern olmasına rağmen oturur pozisyonda kürek çekerek olta atmak durumunda kaldığım o ilk seferin sonunda tahriş olmuş koltuk altlarımın acısı ve boynumun yangısı ile kayak üzerinde kullanabileceğim ergonomik ve verimli bir yüzdürme yeleğinin neye benzememesi gerektiğini en net biçimde anlamıştım. Takip eden yıllar içerisinden piyasa olanakları dahilinde birçok nitelikli yüzdürme yardımcısı yelek temin ederek amacıma; yani kayak ve kano üzerinde oltacılığa dönük özelleştirilmiş yeni tasarımların hem ilk hem de deneysel üretimlerini kullanma ve değerlendirme fırsatı yakaladım.