
Pek çoğumuzun “can yeleği” olarak tanımladığı yüzdürme yeleklerinin (*PFD) en önemli işlevi suda iken kullanıcısının başını su yüzünde tutarak az bir çabayla batmaksızın yüzebilmesini ve kayağına/kanosuna tekrar çıkabilmesini sağlamaktır. Bir diğer ifadeyle yüzdürme yeleğinin tek başına bir “can kurtaran” olmadığı ve hayatta kalmaya yardımcı temel yeterlilikleri ile ancak yüzeyde kalmayı kolaylaştıran giyilebilir kişisel bir “yüzdürücü” olduğunu söyleyebilirim. Bu yüzden kayağına çıkıp balık peşinde yol alan bir oltacının en az oltası kadar önemsemesi gereken ancak ondan da önemli olduğunu –henüz yolun başında– kavraması gereken kritik gereçlerinin ikincisi tartışmasız şekilde işte bu yüzdürme yeleğidir. Peki benim gibi her kayak oltacısınının tipik üniformasını şekillendiren ve yıllar boyu hemen her kürek seferimizin standartlaşmış teknik kuşamını oluşturan bu yeleklerin güvenilir ve her daim göreve hazır olduğundan nasıl emin olabilir, yeni bir yeleğe ihtiyacımız olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Belirli noktaların fiziksel açıdan kontrolünü gerçekleştirip bir takım görsel değerlendirmeler yaparak yeleğin işlevsel kondisyonunu belirlemek pekâlâ mümkündür. En az birkaç yılını sizinle geçirmiş bir yeleğiniz varsa şimdi onu masaya yatırıp Nehirden Denize kayak/kano atölyesi standartlarında bir muayeneden geçirelim o hâlde.