


Kayak ve kano römorkları ile ilgili bu son bölümde hafif römorkların yasal tanımından hareketle sınıflandırılmaları, tescil ve ruhsat gereklilikleri olup olmadığı gibi kısmen teknik konulara değinerek römork kullanacak sürücülere ve römork çekecek olan motorlu taşıtlara yönelik mevzuatça belirlenmiş kural ve yükümlülüklerden kısaca bahsedeceğim.

Hafif römorklarla ilgili mevzuat
19.04.2020 tarihinde yayınlanan 31104 sayılı Resmî Gazete ile yürürlüğe giren “Motorlu Araçlar ve Römorkları ile İlgili Tip Onay Yönetmeliği (AB/2018/858)” kapsamında römork,
Madde 3. (ii) Römork: Bir motorlu araç tarafından çekilmek üzere tasarımlanan ve imal edilen, en azından boylamsal orta düzleme dik olan yatay bir eksen ile çekici motorlu aracın boylamsal orta düzlemine paralel olan dikey bir eksen etrafında mafsallanabilen, kendinden tahrikli olmayan her türlü araç.
şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı yönetmeliğin “Araç Kategorileri” ile ilgili 4. maddesinde ise römorklar azami kütleleri itibarı ile şu şekilde sınıflandırılmıştır:
Madde 4. (1) Bu Yönetmeliğin amaçları bakımından, aşağıda yer alan araç kategorileri geçerlidir:
…
(c) O kategorisi: Römorkları kapsar. O kategorisi, aşağıdaki alt kategorilere ayrılır:
(1) O1 kategorisi: Azami kütlesi 0,75 tonu aşmayan römorklardır.
(2) O2 kategorisi: Azami kütlesi 0,75 tonu aşan ancak 3,5 tonu aşmayan römorklardır.
(3) O3 kategorisi: Azami kütlesi 3,5 tonu aşan ancak 10 tonu aşmayan römorklardır.
(4) O4 kategorisi: Azami kütlesi 10 tonu aşan römorklardır.
Bu sınıflandırma doğrultusunda azami kütlesi ya da diğer bir ifade ile yüklü hâldeki ağırlığı en çok 0,75 ton (750 kg) olan en hafif römork sınıfı “O1 kategorisi” olarak adlandırılmıştır. Buraya kadar kullanımını öngördüğümüz ve örneklediğimiz hafif sınıf kayak ve kano römorklarını bu bağlamda ele aldığımızda tamamının en küçük kategoriye girdiği görülmektedir. O hâlde bundan sonraki okuma ve değerlendirmelerimizi O1 tip kategorisi üzerinden devam ettirerek mevzuatı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışalım.
18.07.1997 tarihinde yayınlanan 23053 sayılı Resmî Gazete ile yürürlüğe giren ve mükerrer düzenlemelere konu olan “Karayolları Trafik Yönetmeliği”, 2. bölümündeki 3. madde altında detaylandırılan “Tanımlar”başlıklı kısımda römorklar şu şekilde tanımlanmaktadır:
Madde 3. (c)Araçlara ilişkin tanımlar (Değişik: RG-11/04/2003-25076)
(20) Römork: Motorlu araçla çekilen insan veya yük taşımak için imal edilmiş motorsuz araçtır.
(21) Yarı Römork: Bir kısmı motorlu taşıt veya araç üzerine oturan, taşıdığı yükün ve kendi ağırlığının bir kısmı motorlu araç tarafından taşınan römorktur.
(22) Hafif Römork: Azami yüklü ağırlığı 0.75 tonu geçmeyen römork veya yarı römorktur.
Üzerindeki 16 ayaklık deniz kayakları ile Abba’nın kuyruğuna takılı ND kayak-kano treyleri (2020).
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin O1 tip hafif römorkların ruhsat ve kayıt zorunluluğuna açıklık getiren “Araçların Tescil Mecburiyeti” ile ilgili olan 28. ve “Çekici ve Römorkların Tescili” ile ilgili olan 42. maddeleri şu şekildedir:
Madde 28. Bütün motorlu araçlar ile bu Yönetmelikte tescili zorunlu kılınan motorsuz araçların sahipleri, araçlarını yetkili tescil kuruluşuna tescil ettirmek ve tescil belgesi almak mecburiyetindedirler.
…
Madde 42. Çekici araçlar ile yüklü ağırlığı 750 kg.’ın üstündeki römork ve yarı römorklar (traktör römorkları hariç), bu Yönetmeliğin 29 uncu maddesindeki esas ve usullere uygun olarak ayrı ayrı tescil edilirler. Çekici araçlar ile römork takacak araçların tescil belgelerine çekeceği römorkun taşıma sınırı yazılır.
…
Çekiciler dışındaki araçların çekme sistemlerinin “Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmeliğe” uygun olup olmadığı muayene istasyonlarında tespit edilir, tescil ve trafik belgelerine işlenir.
Görüldüğü üzere 42. madde de “azami kütlesi 750 kilogramı aşan” römorkların tescil zorunluluğunu belirtildiği hâlde, 750 kg.dan hafif olan römorkların tescil zorunluluğu ile ilgili herhangi bir ifadeye ne bu maddede ne de sonraki maddelerde yer verilmemiştir. Bu durum teamülen de olsa hafif römorkların tescil gerekliliği olmadığı şeklinde değerlendirilebilir. Aksi hâlde hafif römorklarin tescili ve ruhsatlandırılmaları ile ilgili yasal zorunluluklar “azami kütlesi 750 kilogramı aşmayan römorklar” şeklinde net ve anlaşılır şekilde yönetmelik içerisinde ifade edilmiş olurdu. O hâlde tescil zorunluluğu taşıyan O2, O3 ve O4 tip kategorileri ile birlikte anılmayan hafif römork ve yarı römorkların tescili ve ruhsatlandırılması gerekmediği gibi tanınan bu serbestinin olası bir kaza durumunda tescil eksikliğinden ötürü sigorta kapsamını bozan bir uyumsuzluk olarak kabul edilmesi, tek başına bu iki mevzuata atıfla gerekçelendirilebilecek geçerli bir argüman olarak kabul edilmemelidir.
Meseleye bu açıdan yaklaşıldığında; tek dingilli ve 750 kilogramı (0,75 tonu) geçmeyen azami ağırlığı ile O1 tip kategorisine giren, tip kategorisi itibarı ile tescil zorunluluğu bulunmayan hafif sınıf bir römorku çekerken gerçekleşecek maddi hasarlı bir trafik kazasına hasbelkader karışacak motorlu taşıtların; “trafiğe uygunsuzluk tespiti”, “ruhsatsız römork kullanımı” ve “sürücü belgesi sınıf yetersizliği” gibi kalıp beyanlar üzerinden her iki yönetmelikle de anlamlı olacak şekilde –esastan– ilişkilendirilmesi pek de mümkün görülmemektedir. İşin sigorta boyutuna bakıldığında ise O1 tip römorklu bir taşıtın –elbette yürürlükteki mevzuatın bağlayıcı hükümlerine atıfta bulunarak– hangi şartlar altında sigorta kapsamı dışında bırakılacağının açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, AB/2018/858 uyum yönetmeliğinin O1 tip römork kategorisi konusunda ortaya koyduğu basit resmi çerçeve ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin hafif römorklara ilişkin hükümlerine rağmen muğlak kalan hususların teamül gereği vatandaş lehine değerlendirilmelidir. Aksi hâlde hakkı ile değerlendirilip yorumlanamayan mevzuat hükümleri üzerindeki içtihat yetersizliği, durumu açıklamaya esasen yeterli gelmeyen yönetmelik hükümlerine atıfla tutulan zabıt varakaları ve bunlara mukabil alınan yanlış kararlar derken hafif römork kullanımını kabahat olarak gören söylem ve icraatların dayandırıldığı yasal zemin, yönetmeliğin bağlayıcı hükümlerine atıfla trafik sigorta sözleşmelerinde açıkça belirlenmeli ve lüzumunca izah edilmelidir.
İşte tüm bu olası zorluk, sadece pek sevdiği deniz kayağını veya kanosunu kolayca taşımak üzere hafif bir römork edinen olta balıkçılarının neden trafikte çok dikkatli olması gerektiğini göstermekle birlikte donanım yeterliliklerini bir an önce sağlayarak belge eksiklerini de çabucak gidermelerinin ne denli mühim olduğunu net bir biçimde ortaya koymaktadır.

Hafif römork kullanan sürücüler ile ilgili mevzuat
Hafif römorkların mevzuatla belirlenmiş resmi kriterlere şeklen uygun hâle getirilmesi kadar kullanımları ile ilgili resmi belge ve kayıtların da eksiksiz şekilde tamamlanması gerekmektedir. Bu bağlamda hafif römork kullanan sürücülerin olası bir trafik kontrolünde ya da karışacakları maddi hasarlı bir trafik kazasında zor duruma düşmemesi adına tedbiren değinmek istediğim bir diğer husus sürücü belgeleri ile ilgili olan mevzuat hükümleridir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “sürücü belgeleri” ile ilgili beşinci kısmının birinci bölümünde yer alan,
Madde 75. (Değişik:RG-17/4/2015-29329) (11)
(f) BE sınıfı sürücü belgesi B sınıfı sürücü belgesiyle kullanılan araçlara takılan ve azami yüklü ağırlığı 3.500 kilogramı geçmeyen römork veya yarı römork içeren birleşik araçları kullanacaklara verilir.
şeklindeki hükme karşılık “Sürücü Belgelerine Dair Esaslar” başlıklı dördüncü bölümün “Römork Takarak Araç Kullanma” ile ilgili faslında;
Madde 86. (Değişik:RG-17/4/2015-29329) (11)
B, C, C1, D ve D1 sınıfı sürücü belgesi sahipleri araçlarını, azami yüklü ağırlığı 750 kilograma kadar olan (750 kilogram dahil) hafif römork takarak da kullanabilirler.
ifadesiyle sürücülere tanınan “serbesti” gerçekten akıl karıştırıcıdır. Aynı mevzuata göre; O1 kategorisi römork olarak bilinen “hafif” römorkları çekecek motorlu taşıt sürücülerinin “B” sınıfı sürücü belgesine sahip olmaları ve römorklu şekilde trafiğe çıkış ve seyir açısından mevcut belgeleri kâfi görülmektedir (madde.86). Ancak, yüklü hâlde iken bile 750 kg üst sınırını aşmayan, hafif ve frensiz bir römorku çekecek olan sürücülerin “BE” sınıfı sürücü belgesine sahip olmamaları durumunda, olası bir kazada “sürücü belgesi sınıf yetersizliği” gerekçesi ile kabahatli sayılma ve dolayısı ile sigorta kapsamından çıkarılarak mağduriyet yaşama ihtimali de ortaya çıkmaktadır (madde.75). Hafif römork çekecek bir motorlu taşıtın kullanımı için “B” sınıfı sürücü belgesini yeterli gören 86. maddeye karşılık “BE” sınıfını gerekli gösteren 75. maddenin varlığı, yaşanacak bir olumsuzlukta kazaya el koyan trafik zabitlerinin zabıt varakasını neye göre tuttuklarını anlamayı güçleştirmektedir. 75. maddeyi esas alan bir tutanak “B” sınıfı sürücü belgesi ile hafif römork kullanan sürücüyü kabahatli gösterirken 86. maddeyi esas alan bir diğer tutanak ise “B” sınıfı sürücü belgesi ile hafif römork çekmeyi kabahatten görmeyecektir. Öyleyse hafif bir römorkun kano balıkçılığında sağlayacağı kolaylığa inanan sürücülerin katılacakları uygulamalı kısa bir eğitimin ardından sürücü belgelerini “BE” sınıfına yükseltmeleri bu çelişkili/muğlak durum karşısında kendilerini sağlama almaları adına oldukça önemlidir.

Hafif römork çekecek motorlu taşıtlarla ile ilgili mevzuat
Aynı şekilde “motorlu taşıtın“ da tıpkı kullanan “sürücü” de olduğu gibi römorkla kullanımı konusunda yönetmeliklerce belirlenmiş asgari yeterlilikleri sağlaması gerekmektedir. Bu bağlamda; motorlu taşıtlara sonradan eklenecek çeki demirlerinin teknik proje kapsamında yetkili servislerce ya da bu konuda ehliyet sahibi uzmanlarca taşıta montajlanması ve bu montajın TSE testinden geçirildikten sonra motorlu araç ruhsatına işletilmesi gereklidir. Aksi hâlde sonradan çeki demiri takılan ve buna mukabil resmi süreçleri tamamlanarak ruhsatı güncellenmeyen taşıtların bu şekilde periyodik muayeneden geçmesi söz konusu olamayacağı gibi montajı ruhsata işlenmemiş motorlu taşıtların römork çekerek trafiğe çıkması da yasal değildir.
Son olarak, kayağınızı ya da kanonuzu taşımak üzere aracınıza bağlayacağınız her türlü hafif sınıf açık römorkun seyir hâlinde iken aracınızın tanınırlığını sağlamak üzere plakalandırılması gereğine değinmek istiyorum. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Tescil plakalarının takılma yerleri ve sayıları” ile ilgili 54. maddesi, hafif römorklarda plaka mevzuunu şu şekilde kurala bağlamaktadır:
Madde 54. (Başlığı ile birlikte değişik:RG-21/3/2012-28240)
Tescil plakaları araçlara aşağıda gösterildiği şekilde ve sayıda takılır.
(1)(b) Römork ve yarı römorklara arkada yerden 30 ila 120 santimetre yükseklikte römork boyuna eksenine dik olacak şekilde bir adet, tescil plakası, aracın boyuna ekseninde veya sol tarafında, alt kenarı aracın tampon alt seviyesinin üstünde kalacak, yanlarından taşmayacak, sallanmayacak, düşmeyecek ve kolayca okunabilecek şekilde takılır.
…
(1)(e) Lastik tekerlekli traktör römorklarına, traktöre verilen numarayı taşıyan plaka, diğer araçlarla çekilen römork ve yarı römorklara kendileri için verilen plakalar takılır. Tescile tabi olmamakla beraber, yüklü ağırlığı 750 kilograma kadar olan römork veya yarı römorkların arkasına çeken araca verilen numarayı taşıyan plaka takılır veya resmedilir.
54. maddenin 1. fıkrasının (e) bendinde, azami yükleme ağırlığı 750 kg.a kadar olan ve O1 tip kategorisine alınan hafif römorkların kendileri gibi plaka konusunda da tescil yükümlülüğü bulunmadığı açıkca ifade edilmektedir. Bununla birlikte aynı fıkranın (b) bendinde belirtilen koşulları sağlayacak şekilde hafif römork çekecek motorlu taşıta ait resmi plakanın tescil gerektirmeyen bir kopyasının en azından trafikte kullanıldığı müddetçe römork üzerinde bulundurulması herhangi bir trafik kontrol noktasında uyarı alınmaması adına oldukça önemlidir. Hazırlanacak römork plakasının boyut ve biçem yönünden aslına uygun olmasına, gerek gündüz gerekse gece şartlarında okunabilecek şekilde ve tercihen ışıklandırılan bir alanda konumlandırılmasına da özellikle özen gösterilmelidir.
Buraya kadar kayak ile oltacılığa heves duyan sizler için genel bir çerçeve içerisinde ele aldığım ve önemsediğim başlıklar altında kısmen detaylandırdığım “kayak-kano römorkları hakkında herşey” formatındaki bu bölümü artık noktalayalım. Sayfayı aşağı doğru biraz daha kaydırarak ulaşacağınız “yorumlar” kısmında bu Nehirden Denize makalesi ile ilgili beğeni, yorum ve değerlendirmelerinizi benimle ve topluluğumuzla paylaşmanız dileğiyle…

Bahadır Çapar
Eylül 2023, Adana
yazının sonu | yazının önceki bölümünü göster | yazının ilk bölümünü göster